26 Mayıs Çarşamba  İzmir saati ile 14:13’te,   Zodyak’ın 3-9 aksına ışık tutacak  yılın ilk tutulmasını 5° Yay burcunda yaşayacağız. Ay Tutulması; kendi yörüngesinde devam eden Ay’ın, Dünya’nın gölgesinde kalması sonucu  Güneş ışığının perdelenmesiyle parlaklığını gösterememesi olarak gözlemlenirken oktav farkıyla dolunay etkisini 6 aylık süreçte yaşatacak, zamanı gelen ve artık tamamlanması gereken konuları neticelendirmek için harekete geçirecektir. Bi taraftan korkup kaçtığımız, bizi bi sebeple atalet halinde bırakan durumlar karşısında  aslında kaçılacak bir şey olmadığını fark ederken,  öte yandan zannettiklerimizle yüzleştikçe ‘’meğer gerçekler sandığım kadar acı değilmiş’’ diyerek ön yargılarımızdan ve  eski inanç kalıplarımızdan özgürleşeceğiz.

Ay düğümlerinin başrolde olduğu yılın ilk ay tutulması; maneviyattan ziyade mantık rotasıyla ilerleyerek geçmişe ait hayat felsefemizin artık değişmesi gerektiğini, sıkı sıkıya bağlı olduğumuz  inanç ve ideolojilerden sıyrılarak  günümüz  realitesinde  entelektüel zihinle daha pratik yollardan ilerlememiz gerektiğini gösteriyor.

Yay burcundaki tutulma;  din ve inançlar vurgusuyla konuları ön plana çıkararak  dini örgüt ve mezhepleri,  ibadethaneleri, komşu ülkeleri, uluslararası anlaşmaları, hukuki süreçleri, dış ticareti,  yurtdışı seyahatleri, yükseköğretimi,  basın-yayın ve fikir özgürlüğünü, vicdan muhakemesini,  kişisel doğrulara göre işleyen kuralları,  din adamlarını, akademisyenleri, hukukçuları, bilim kurulu, gazeteciler ve öğrencileri gündeme gündemine alacaktır.  

Tutulma Yöneticisi  Jüpiter’in  sağlık &hizmet alanı 6.evden Balık burcunda huzurlu ve güçlü hareket etmesi, sağlık konusunda da kolektife şifa enerjisini gönderecektir, bizlerde kolektif olarak şifalanmaya hep birlikte niyet edelim çünkü; Jüpiter her ne kadar iyicil etkilerle beklense de dokunduğu alanı büyütme özelliği olduğunu  unutmamak gerekir. Tutulma yöneticisi olarak yerleştiği sağlık alanını  ve günlük işlerimizi temsil ettiği alanda Ay Düğümlerinin apeksinde kalırken Ay’a ve  Güneş’e yapmış olduğu kare açı; az önce bahsettiğimiz, gitmemiz gereken o yolda  sağlıkla ilgili konularımızı tekrar büyütebilecek etkiyle bizlere mücadele verdirebilir. Yay burcunun sınırsız ve ateşli yapısının körüklenmesiyle aşırılıklara sebep olan ve yöneticisi Jüpiter’in geniş kitlelere yayılımcı özelliğiyle güçlü  olduğu Balık burcundan  bu tutulmayı sert  açıyla zorlaması;  dokunduğu alanda yaşanacak gelişmelerle domino taşı etkisi verecektir. Kadersel süreçleri anlatan tutulmalar değişken nitelikli burçlar (ikizler, başak, yay, balık) üzerinde daha da hissedilir olacaktır. Haritalarında bu burçların 5° civarında kişisel gezegenleri olanlar  ruhsal ve manevi anlamda çok güçlü etkiler alarak , gelecek beklentilerine, umutlarına, hayallerine, ideallerine ve inançlarına dokunan bir tutulma yaşayacaklar.

Yay-İkizler burcunun karşıt evleri olan 3-9 aksındaki tutulma, eğitim veya seyahate bağlı iletişimin  arttığı,  yakın çevreden uzaklaşarak uzun mesafe yolculukların gündemini oluşturacaktır. Bu uzaklaşma kimilerimiz için taşınma, boşanma, kimilerimiz için  iş veya eğitim sebebiyle yurtdışına yerleşme, kimilerimiz içinse tamamen seyahat amaçlı olacaktır.  Tutulma etkisiyle bu konular gündeme gelirken yükselenin Başak olması ve yine 6. evin burcu olması sebebiyle sağlığımızla ilgilenip, beslenme ve günlük işleri düzenleyip, iş hayatımızda tamamlamamız gereken konuları titizlikle ele aldıracaktır. Tutulma anında hizmet ve sağlık sektörünün temsilcisi olan Başak  yükselirken, başta  restoran ve kafelerin kapalı olmasıyla  ve tabi ki kısıtlamalar sebebiyle geniş oranda  çıkmaza giren hizmet sektörünün sesini duyacağız. Yükselen yöneticisi olan ve zihnimizi temsil eden  Merkür’ün İkizler burcunda kariyer evine yerleşimi  konuyla ilgili tüm alternatifleri, mükemmeli arayan  bir Başak detaycılığı ile düşünürken ‘ya başka bir yolu daha varsa, en doğrusu bu değilse’ gibi İkizler ikilemine düşmemize sebep olacaktır.  Neptün’ün  yükselene ve Merkür’e yaptığı zor açılarla iyice zihnimiz bulanmış olsa da  Ay düğümleri-Chiron açı bağlantısıyla almamız gereken mesaj; kapanması gereken işletmeyi kapatıp bırakılması gereken işi bırakmak olacaktır.  Kriz karşısında günden güne eriyen bir formla direnç göstermenin daha büyük yaralar açacağını  ve eskiyi  bırakabildiğinde yeni fırsatların daha hayırlı geleceğini müjdeleyebilirim.

Durağan pozisyondan geri harekete hazırlanan Merkür, yaklaşık bir  aylık süreçte  iletişimle alakalı sorunlar yaşanabileceğini,  yanlış anlaşılmalara ,kararsızlıklara, verilen sözlerin tutulmamasına ve gözden kaçırılan detaylara açık bir süreç olabileceğini hatırlatırken , Nam-ı diğer Hermes kendi yöneticiliğinde gerilerken  iletişimde ve ticarette  fazlasıyla uyanık, tabir-i  caizse  üçkağıtçılıkta profesyonel kişileri  karşımıza çıkaracaktır. İlişkiler gezegeni olan Venüs’ün Merkür tarafından yönetiliyor olması ilişkileri de iletişimde zorlayacakken üç düşünüp bir konuşmak uzun vadede bize kar getirecektir.  Özellikle  10.evde MC -Venüs  kavuşumu iş ilişkilerinde de yaşanacak anlaşmazlıklara, aksamalara sebep olacaktır. Bu satırları okuduktan sonra  hiç hesapta olmayan projelere ve alım-satım işlemlerine ivedilikle girişmek pek akıl karı olmayacaktır. Daha önceden başlatılmış bir konunun devamı olarak  girişilecek bir durumsa eğer  o noktada inisiyatif kullanarak daha insaflı davranacaktır. Yinede  dikkatli olmakta fayda var zira bizi ayakta uyutabilecek güçte bir etkiyle 7.evden Neptün’ün Merkür’e yaptığı açı,  mantığımızın  üzerine bir sis perdesi indirerek zihnimize verdiği bulanıklıkla ortaklı işlerde yanlış kararlardan farkında olmadan alacağımız zararların (kandırılma, aldatılma, dolandırılma gibi) can sıkıcı işleriyle uzun süre uğraştırabilir.  Aramızda son günlerde nedensiz bir uyku hali,  ayılamama, dalgınlık hissedenlerimiz varsa bu alarm daha çok size gelsin,  çoktan Merkür–Neptün etkisi altında girmiş olduğunuzu bilerek farkındalıkla hareket etmeniz gerektiğini artık biliyorsunuz.  İrade ve eylem gücümüzü temsil eden Mars’ın da  kendini zayıf hissettiği Yengeç  burcundan Neptün’le girdiği üçgen açı sayesinde  duygusal dürtülerle atılan adımların rahatlıkla yanılgıya açık bir ortam oluşturarak hayal kırıklığı yaratabileceğini söyleyebilirim.  Merkür retrosu bitene kadar  (27haziran) etraflıca düşünüp karar aşamasında kalarak imza atmamak,  onay vermemek taraflar için daha hayırlı olacaktır.  Yay burcunun gölge yönlerini kullanarak bizi heyecanlandıran gelişmeler karşısında  sabırsız davranışlarla zararlı çıkarma ihtimaline rağmen  çeşitli maceralara atılmakta bir tercihtir. Ancak  daha önceki deneyimlerini de hesaba katarak karlı sonuçlar almak için her işin, her ilişkinin önünü sonunu tüm senaryolarıyla düşünelim ve güzel sonuçlara bağlayalım diye sistem tarafından bize verilmiş bir süredir bu.

Merkür’ün yanı sıra ‘ Zamanın Efendisi’ Satürn de retroya hazırlanıyor. Satürn  retrosu;  kişi, konu veya olaylarla  geçmişin tekrarı niteliğinde önümüze gelecek ve bizi yeniden test edecek süreçlerdir.  Satürn bize hayat dersleriyle gelen  öğretmen rolünü üstlenmiş bir gezegendir. Hayatlarımızın yıpratıcı olan zamanlarını işaret eden Satürn döngüleri 28-30 yılda tamamlanırken bu yaşlar ve katlarında üzerimizdeki etkisini hissedebiliriz. Satürn’ün bize saçma gelen bir tarafı  vardır ve bu yüzden onu anlamakta  daima  zorlanırız.  Tıpkı güldürmeyen Nasrettin Hoca  fıkraları gibi… Onu; toplumsal hayatın getirdiği sosyal problemlerin üzerine basarak  anlattığı hikayelerle hayat sahnemize giren , kulağa ilk anda saçma ve anlamsız gelse de güldürmekten ziyade  düşündürmeyi hedefleyen özünde insanları iyiye doğruya yöneltmek amacıyla ders vermek üzere gönderilmiş Nasrettin Hoca profilinde  bir karakter olarak görürsek  öğretilerini alabilmek ve derslerinden geçebilmek için daha sempatik bir yaklaşım geliştirmiş olabiliriz. Zamanında  hata yaptığımız, eksik bıraktığımız, zor diye adımızı yazıp çıktığımız sınavda,  anlamamakta ısrar ettiğimiz sistemin bizi ikmale bıraktığı o derslerden ısrarla geçmemizi istediği için aynı dersten farklı  sorularla  yeni bir sınav hazırlığında geliyor Nasrettin Hoca. Retro sürecinde aynı yoldan şimdi geri yürüyen Satürn ‘ün o kocaman sert ayak ilerinizden aldığımız tüyolarla hazırlanabiliriz bu sınava. Son derece kadersel etkilerle olmamız gereken kişi ve gitmemiz gereken yola doğru bizi sürüklediğini söylüyordu, ay düğümleriyle olan  ilişkisi. Biz dirensekte o , her defasında daha zor sorularla gelecek ve bu sınavlar O bitti demeden maalesef bitmeyecek.

 Yıl içinde Satürn’le çokça çatışma sahnesine giren, sıra dışı, yenilikçi  aynı zamanda asi abimiz Uranüs’ün kare açısı  bize yeniyle eskinin mücadelesinde yaşanacak zorlukların haberini veriyor. Kripto para, borsa ve şans oyunları gibi ucu maddi çalkantılara dayanan durumlarda devlet mücadelesi görebiliriz. 5-8 aksında kare açı yapan bu  ikili,  çekişmeli boşanma davalarında çocukların velayeti ve nafakayla  ilgili konularda maddi manevi sürprizlerde getirebilir.

Retro serüvenine diğer jenerasyon gezegenlerinin de eşlik edecek olmasını, geçmişe verilecek ikinci bir şans olarak yorumlayabiliriz.  Retrolar, geçmişten almamız gereken dersleri alabildiğimiz sürece hayat içinde level atlamamıza fırsat veren ve kesinlikle değerlendirilmesi gereken süreçlerdir. 

Bir yerde okumuştum ‘’ geçmişi kitap gibi kullanın, eviniz gibi değil. ‘’ yazıyordu. İşte sınav sorularının o kitaptan çıkacağına neredeyse eminim. Tüm adayların 100 puanlık kağıt teslim edeceklerini umuyor, Merkür İkizlerde!  Kaydırma yapmayın, diye uyarıyorumJ

‘’Yeniden’’ diyebilmek ve daha güçlü adımlarla hayallerin de ötesine gidebilmek için, var olan tüm potansiyelini ortaya çıkarabilmen ümidiyle…

Sevgiyle ve Işıkla.

 Gizem Akın