27 Nisan İzmir saati ile 06:32 ‘de Akrep burcunun 7°sinde güçlü bir dolunay gerçekleşecek.  Her daim gerilimli etkileriyle tamamlanmaları temsil eden dolunaylar,  bu sefer Zodyak’ın 6-12 aksına ait konuları öne çıkaracak. Günlük işlerimiz, hizmet alanlarımız, sağlığımız, beslenme şeklimiz, yanımızda çalışan yardımcılarımız, evcil hayvanlarımız, hastane, hapishane gibi kapalı alanlar, gizli düşmanlıklar ve kolektif  bilinci kapsayan konuları  Akrep’in doğasıyla yaşayacağız.

Su elementinin sabit nitelik temsilci Akrep, sahip olduğu, güvendiği ve inandığı her şeye ölümüne bağlılık gösterir, duygularını çok derin yaşadığı içindir kıskançlık krizleri. Üreme organlarını yöneten Akrep için cinsellik ön plandadır. Teşhisi kolay konulamayan hastalıklar bulur onları. Derin duyguların yaşattığı hasarın bedene yansımasıyla psikosomatik rahatsızlıklara en yatkın burçtur.  Grinin hiç bir tonunu tanımayan Akrep’in dünyasında yalnızca iki renk vardır. Tutkusu da yüksektir,  kuşkusu da…  derindeki gerçeklikleri arar o, sezgileri öyle kuvvetlidir ki,  görülmeyeni görecek, duyulmayanı duyacak kadar iyi çalışır hisleri. Sadakat ve güven önceliklidir,  yalanı daha yanına yaklaşırken tanıyan Akreplere ihanet etmeden önce bi durup ‘değer mi?’ diye düşünmek hayati önem arz etmektedir. Nitekim İntikam, işte onlar için soğuk yenen bir yemektir. Kafasına koyduğunu yapmakta engel tanımazken gözü kara ve esrarengiz halleriyle oldukça cezbedicidirler. Uzlaşmaya varmış gibi görünse de yine kendi bildiklerini okuyan Akrepler için hedefi ıskalamak asla söz konusu değildir. Planlar yapılmış, pusuya yatılmıştır, kendine zarar vereceğini bilse de vakti gelmişse zehrini salacaktır. Güçlü manyetik enerjisine ve insanın içinden geçen bakışlarına maruz kaldıysanız eğer bilin ki siyah ya da beyaz arasında bir tercih yapmak üzeresiniz. Bağlılıkla bağımlılık arasındaki dengeyi kaçırsalar da dokundukları her şeyi dönüştürebilecek güce sahiptirler.

1.Evdeki güçlü stelyumla yükselen Boğa’ya destek veren gezegenler ( Uranüs_ Venüs_ Merkür ), Güneş ve Ay arasındaki çekişmenin ses getirecek güçte olduğunu gösteriyor. Akrep’in karşıt burcu olan toprak elementinin sabit nitelik temsilcisi Boğalar için maddesel güvence her şeyden önce gelir. Kendilerine göre  bir yastık altı sigortası yapmışlardır. Zamanı dolsa da  emek verdikleri işleri ve bitmesi gereken ilişkileri kolay bırakamazlar.  Sabit niteliğin en muhafazakar burcudur Boğa.  Ayakları yere sağlam basan fikir ve eylemler onların güven ihtiyacını karşılar.  Risk almayı sevmezler. Elle tutulur gözle görülür olanla ilgilenirler. Temas etmek önemlidir, gerçeklik algılarını yönetebilmenin bir gerekliliğidir bu onlar için.  Haz duyguları çok gelişmiştir, boğaz bölgesini temsil eden Boğaların yemekle olan ilişkisi de bu haz duygusuyla ilgilidir.  Keyfine düşkün  olan  Boğalar, yöneticisi  Venüs’ün doğası sebebiyle konfora, lükse, sanata, estetiğe, modaya  ve  güzel olan her şeye düşkünlüğü ile bilinir. Sakin ve sabırlıdır. Huzuru ve uyumu tercih eder bir yere kadar. Buraya kadar oturan bir boğayı  tasvir ettik, eğer onu  ayağa kaldırmayı başardıysanız  arenaya çıkmış bir  boğayı gözünüzde canlandırabilirsiniz  :D

Boğa ne kadar yüzeyde, somutla, kazançla ilgiliyse, Akrep’te bir o kadar derinde, soyutla ve kayıpla ilgilidir. Birbirlerinin zıtlıklarıyla tamamlanarak doyuma ulaşan bu iki burcun ortak özelliği ise, sabitlikten gelen değişime direnç gösterme halleridir. Güneş ve Ay’ın bu yerleşimi, varlıkla yokluk arasındaki çekişmede beklenmeyen, ani etkiler yaşatacaktır. Beklenmeyen ani etkilerin sorumlusu Uranüs’ün,  Yükselen ile partil kavuşumu toprakta sarsıntılara yol açabilecekken, eril kişilerin veya devletin perde arkasında kalan konularını da şaşırtıcı etkilerle gün yüzüne çıkartabilir. Bu sürpriz gelişmelerden yönetici konumundaki Venüs’ün desteğiyle para piyasaları, gayrimenkul ve inşaat sektörü ile tarım sektörü nasibini alabilir.  Venüs’ün sağ kolu olarak konuya dahil olan Kara Ay,  eril dişil çatışmasında kıskançlık, aldatma ve dolandırılma gibi  konuların ortaya çıkmasının şok edici etkisiyle manevi kayıplar da yaşatabilir.

Akrep Dolunayında yönetici olan Mars’ın,  birkaç gün önce Yengeç burcuna geçmesiyle 3. Evden yaptığı üçgen açısı;  yakın çevre ve aileden görülecek destekle, Ay-Mars karşılıklı ağırlama hali dolunaya ekstra güç sağlayacak ve eylemselliği arttıracaktır.  Kadınla – Erkeği, Devletle – Halkı karşı karşıya getirecek bu dolunayda maddi kaynak ve kazanç hesaplaşmaları görülürken aile birliğinin dağılmasına kadar gidebilecek konular, mal paylaşımı, çocukların durumu, velayet ve nafaka işlemleriyle sonuçlanabilir. Kripto paralar ve kadın hakları üzerine  yeni yasal düzenlemeler gündeme gelebilir. Medya organlarını, gazeteci ve yazarları  sansasyona yol açan yalan haberleri de duyabiliriz.

 10. Evden Satürn’ün dolunaya T – Kare yapması, olayların sebebinin veya sonucunun iş ve kariyer alanına dokunması mücadelemizi bu alanda vereceğimizi gösteriyor. Aynı iş yerinde çalışan veya birlikte iş yapan kişiler bu sebeple kendilerini kısıtlanmış hissetse de çözülmesi gereken sorunun tamda bu noktada olduğunu bilerek  içindeki hayat deneyimini alıp çözüm odaklı düşünmeye geçmelidir. Jüpiter ve Satürn fazı, bu yıl bizler için sosyal ve toplumsal statümüzle ilgili, yeni başlangıçların tohumlarının atıldığı göksel etkiler altında yaşadığımızı gösteriyor. Gidilmesi gereken yönü tayin eden Kad ise, 2.evden 10.evdeki Satürn’e yaptığı üçgen açıyla, artık başkalarının fikir ve ideolojileriyle, eski inanç kalıplarıyla ortak gelir gider kaynaklarını yönetmeyi bırakıp kendi kazançlarımızla, bireysel kaynaklarımıza yönelerek kendi iş ve kariyer yapılandırmamız üzerinde düşünmemiz gerektiğini vurguluyor. Yeni başlayan ve önümüzdeki 20 yılı kapsayacak bu süreçte, sosyal ve toplumsal statümüz üzerinde söz sahibi olan gezegenler iş ve kariyer alanlarımızın dönüşümüne katkı sağlıyor.

Salgın sebebiyle önümüzü net görmeden ilerlemeye çalıştığımız bu dönemde aldığımız etkileri, toprağın suyu çekmesi gibi sindirerek yaşarken çiçek açacağımız mevsimlere hazırlanıyor olduğumuzu unutmayalım.

Değişime en çok direnç gösteren Boğa- Aslan- Akrep ve Kova burçlarının gündemleri her ne ise, bu dolunayda esneklik göstermedikleri sürece kırıcı ve sarsıcı etkilere daha fazla maruz kalacaklardır. Artık bizim gelişimimize hizmet etmeyen, körü körüne tutunup bırakmayı göze alamadığımız, alışkanlık olarak devam ettirdiğimiz ne varsa farkındalıkla bırakabilelim diye, hayat bazen sert bir dil kullanır bize. Her şeyin zıddıyla var olduğu bir düzen içinde yaşadığımızı düşünürsek, sabretmeyi en iyi bilen bu burçların,  sabredecek bir durum kalmadığında bırak(tırıl)arak  öğrenmesi gerektiğinin üstüne basıyor sistem.

Güneşin doğuşunu bekler misin,  gecenin karanlığını görmesen…

Kazanmanın gururunu bilir misin,  hiç kaybetmediysen…

Huzurun keyfine varabilir misin,  damarlarında şüpheyi gezdirmediysen…

Sadakatin değerini ölçebilir misin, İhaneti  iliklerinde hissetmediysen…

Sarılmanın sıcaklığını özler misin, mesafelerin ayazında üşümediysen…

Şefkati tanımlayabilir misin, şiddeti  görmediysen…

Varlığından ne anlardın ki onun, yokluğunu öğrenmediysen…

Peki, tekamül etmek için doğduğumuz bu Dünya denen gezegende, yaşamak ne kadar anlamlı olurdu ölümü öğrenmesek?

 Nasıl ki, yaşanmış olan her şey bugünkü bizi hazırladıysa,  yaşanacak olanlarla da yarınki bize hazırlanıyoruz. Her yeni gün, yeni umutla gelirken güzel sürprizleri kucaklayacağımız bir dolunay olsun. Güvenle  teslimiyette kalabilmek dileğiyle.

Sevgiyle ve ışıkla… 

Gizem AKIN